Monday, July 6, 2009

Nereden Nereye...





Bloguma Kocaman bir MERHABA ile baslamak istiyorum...





Blog dunyasina ilk adim attigim konuyu belirlemek icin epeyce dusundum. Birkac gun sureyle bos bir sayfa olarak o bana bakti ben ona baktim. Kendimi tanitmak mi olmali ilk konum acaba dedim, ama sonra vazgectim. En iyisi nerden geldim, nereye geldim onu anlatayim .


Su anda Avustralyada Victoria eyaletinde bir kasabada yasiyorum.. Trafik yok, stres yok, gurultu yok, yolda yuruyen insan goremezsiniz alisveris merkezleri yakininda degilseniz. Zaten alisveris merkezi dedigim, ne Akmerkez gibi, nede Metrocity. Bizim alistigimiz ve bildigimiz mahalle carsilarinin bir kucuk kopyasi. Bakin bir kucuk kopyasi diyorum, cunku inanin, mahalle carsilarimiz bile burda varolandan daha genis alternatife sahip ve daha buyuk. :)

Bazilariniz simdi '' ayyy ne guzelll, sakin bir hayat, kuslar - cicekler - gunes - temiz hava'' gibi imrenerek okuyor olabilir yazdiklarimi, ama benim gibi buyuk bir sehirden gelip de, boyle bir kasabada yasamaya adapte olmaya calismak, inanin hiiic kolay degil. Heleki bu sehir ISTANBUL ise...


Derlerki; Istanbul'un suyundan icen, birdaha ordan ayrilamazmis.. Orada yasadigim her gun trafiginden , gurultusunden , stresinden sikayet ettim ama, tatile gittigim zamanlar da bile ozleyerek geri dondum. Meger ne dogruymus bu soz... Ankara dogumlu olmama ragmen, Istanbullu hissediyorum kendimi daha cok.

24 saat yasayan bir sehirden cikip da, birilerinin yasadigindan zaman zaman suphe ettigim bu kasabaya gelip, bir hayat duzeni kurmaya calismak cok ama cok zor.


Istiklal Caddesinin o hic bitmeyen kalabaligini - ki gun icinde birilerinin omuzuna carpmadan yurumek mumkun degildir - vapurda simidin yaninda icilen caylar, o kosturmacanin icinde bogazi gecerkenken martilarin sizi takip etmesi, bir taraftan buram buram tarih kokarken diger taraftan son derece modern yapilariyla sizi karsilayan Avrupa Yakasi, tum sakinligi ile sizi kucaklayan, saran Anadolu yakasi, dostlarla yapilan sohbetler , yuruyusler, alisverisler, kahvalti ve balkon keyifleri ve dahasi dahasi..

Simdi kocaman bir bahcem var. Istedigim kadar cicek ve sebze yetistirebiliyorum ama Istanbuldaki evimin o kucucuk balkonunda yaptigim sohbetlerin tadi yok. Daha dogrusu eksikligini yasiyorum.


Kapali carsida gezip hatta daha cok kaybolup da sonunda icilen Turk Kahvesinin tadini olzuyorum..


Simdi ne mi var elimde..

O kalabaliklar icinde gezip kaybolmanin yerine, doga yuruyusleri yapiyorum esimle. Kangurular yanimdan ziplayarak gecip gidiyorlar.. Bir yanda akan nehir, bir yanda dev okaluptus agaclari ve kus sesleri..



Ve ben bahcemde yarattigim Akdeniz kosemde kehvemi yudumluyorum, Sessizzzzz ama huzurlu.






14 comments:

  1. hadi hadi büyüt su yeğenimide dön geri.Yapamican sen orda anlaşıldı.

    ReplyDelete
  2. merhaba. buradan yalnızlığınızı ve istanbul özleminizi gidermeye çalışalım. buradan sohbet ederiz.hobilerimizi paylaşırız. inanın kendinizi daha iyi hissedersiniz. sevgiler...

    ReplyDelete
  3. Cook tesekkur ederim sevgili dikissepeti. :)
    Ben sisin kadar marifetli olmasamda yaptiklarimi burda sizinle paylasacagim..
    sevgiler..

    ReplyDelete
  4. Hosbulduk kedicibasi, sende sayfama hosgeldin.. :)

    ReplyDelete
  5. blogunuzu dikiş sepeti sayesinde gördüm ve bu ilk yazınız içimi bi tuhaf yaptı. ne diyim hoşgeldiniz,hoşgeldik..:)
    bu arada;çok tatlı bir anne olacağınız kesin..;)
    sevgiler...

    ReplyDelete
  6. Dilerim doğacak olan oğlunun da fotoğraflarını başlangıçta Avustralya da daha sonra Türkiye de çekilmiş haliyle bu blog da yayınlarsın ;)

    ReplyDelete
  7. merhabalar sebnem hanım
    bende sızın gıbı ece ablanın syfasını sıkı takıp edıyorum sizin sayfanız da cok guzel olmus emınım yakında sızınkı de bır çok kişi tarafından vazgecılmez olacak.
    sevgiler ipek

    ReplyDelete
  8. Herkes Turkiye'ye döneceğiniz konusunda neden bu kadar kararlı? Orada çok mu mutsuzsunuz? Yazınız çok karamsar acaba o yüzden mi? Sağlık diliyorum size ve bebeğe.

    ReplyDelete
  9. Dünyanın en becerikli kadını, yaşayan en hayat dolu insan; şimdide en güzel anne.
    Tebrik ederim, her güzel şey gibi bu da sana çok yakışmış.

    ReplyDelete
  10. Sevgili Şebnem ben de 34 sene bağdat caddesinde yaşadıktan sonra evlenip italya'ya gelen biri olarak sanırım seninle paylaşacak çok şeyimiz var :)) Ece hanımın bloğunda tanıştık ama umarım iletişimimiz devam eder. sana ve bebişe çok sevgiler ..Pınar

    ReplyDelete
  11. Ah pinarcim.. ziyaretime beklerim blogumda , gerci ben pek bisey ekleyemiyorum son zamanlarda.. oldukca yogunum biliyorsun bebek isleri.. Gunlerim de azaldi cabuk yoruluyorum artik. Bence sende seni ziyaret edebilecegimiz bir blog sayfasi olusturmalisin..
    Kii paylasimalrimiz artsin. Bol bol Istanbul dedikodusu yapalim.. Ben cok ozledim oralari. :D

    ReplyDelete
  12. Şebnemcim valla ben bu blog işlerinden sanırım pek birşey anlamıyorum :( nasıl yapılır nasıl açılıra kafa yormaktansa sizleri ziyaret etmek daha kolay geliyor :) ben sana göre biraz daha şanslıyım çünkü benim buradan istanbul sadece 2 saat ve hergün uçak var yani çok özleyince gidiyorum hemen. bu ay yine gittim ve 15 gün oradaydım. Minik yiğenim 1 yaşına bastı onun yaş gününü kutladık..görme şebnem öyle tatlı öyle güzelki..eminim sen de gün sayıyorsundur ..inşallah sağlıkla kucağına alacaksın yakında..Bizim caddeyi görme birçok şey değişmiş..devamlı yeni yerler açılıp kapanıyor takip etmek çok zor..ama en favorim olan şeyi yaparak barış büfede yemek yedim :)

    Facebook kullanıyormusun ? şayet kullanıyorsan beni ekle lütfen Pınar Aytaç Sacchetti olarak bulabilirsin. çok sevgiler ..Pınar

    ReplyDelete
  13. Sizi Dikis sepetinde sorf yaparken okudum ve sahsen sizi merak ettim.Bir baktim ki benim blog adasimsiniz.Benim bloguma bakarsaniz ne demek istedigimi anlarsiniz :-)
    Ilk once yeni blogunuz ve bebeginiz hayirli olsun demek istiyorum.Bende sizin gibi yurtdisi tecrubesi olan biri olarak sizleri cok iyi anliyorum.Londra'ya geldigimiz ilk zamanlarda bende nerdeyse kafayi tirlatiyordum ama ne oldu simdi alistim hatta Turkiye'ye geri bile donmek istemiyorum.8.5 seneden sonra tabiiki hep bir ozlem hep bir keskelerimiz olmuyor degil tabii'ki ama Allah saglik sihhat huzur versin gerisi inan'ki zamanla hersey yoluna rayina giriyor.Benden size tavsiye simdiki bulunmus oldugunuz ani degerlendirmeye,mutlu olmaya bakin.
    Hersey gonlunuzce olmasi dilegimle
    Sevgilerimle
    Elif

    ReplyDelete